, , , , , , , , ,

Yorum: Neil Gaiman - Yokyer | Yazar Ayları


Tür: Bilim Kurgu, Fantastik, Macera
Goodreads Puanı: 4,15 (137.976 oy)
Orijinal Adı: Neverwhere
Yayınevi: İthaki Yayınları
Çeviri: Evrim Öncül
Basım Yılı: 2010
Sayfa Sayısı: 372
Genç ve iyi kalpli Richard Mayhew'un sıradan hayatı, bir kaldırımda karşısına çıkan yaralı genç kızın hayatını kurtarmasıyla sonsuza dek değişir. Bu iyilik Richard'ı var olduğunu hayal bile etmediği bir dünyayla -şehrin altındaki terk edilmiş Metro istasyonları ve kanalizasyonlarda gelişmiş karanlık bir yaşamla- tanıştırır. O, yarıklardan düşen insanların yaşadığı Aşağıtaraf'ın bir parçasıdır artık... ve eğer bildiği dünyaya dönmek istiyorsa, gölgelerin ve karanlığın, canavarların ve azizlerin, katillerin ve meleklerin şehrinde yaşamayı öğrenmek zorundadır...

Gaiman, basitçe söylemek gerekirse, hikâyelerin hazine evi gibi ve biz de ona sahip olduğumuz için şanslıyız...
Stephen King

Bu kitabın bitmesini hiç istemedim... Avcı, Islington, Door... bu karakterler artık hayatımın bir parçası... Yokyer beni çok mutlu etti.
Tori Amos

Gaiman bir usta... Alanındaki hiç kimse bundan daha iyi olamaz...
Peter Straub
Pinuccia'nın düzenlediği Yazar Ayları etkinliğinde ağustos ayı yazarı Neil Gaiman seçilmişti. Ben de elimde Yokyer varken kitabı bu etkinlik kapsamında okumak istedim. Etkinliğe katılan bloglara ve incelemelerine göz atmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz.

Yokyer, Neil Gaiman'ın okuduğum üçüncü kitabıydı. Yazarın kitaplarını okudukça, dünyasını keşfettikçe diğer kitaplarına olan merakım ve beklentilerim katlanarak artıyor. Yokyer'e başladığımda da beklentilerim yüksekti ve ilk sayfalarda kitabın beklentilerimi karşılayamayacağından korkmuştum. Fakat kitaba alıştıktan sonra, Neil Gaiman'ın hayal gücünde kaybolmamak elde değil!

Başlarda kitaba ısınamadığımı itiraf etmeliyim. Hatta karakterleri birbirine karıştırdığım, olayları anlamadığım zamanlar oldu. Fakat daha sonra anladım ki Yokyer, sürükleyici fakat bir oturuşta okunması gereken kitaplardan değil; kitabı yavaş yavaş, her bir kelimeyi sindirerek, o kurgunun arkasındaki hayal gücünü hissederek okumak gerekiyor. Bu şekilde okunduğu zaman kurgunun sürprizlerle dolu, büyüleyici ve sıradışı olduğu anlaşılıyor.

Kitabın karakterleri de kurgusu kadar etkileyici. Ana veya yan, bütün karakterler kusurları, hataları ve yetenekleriyle kitaba ayrı bir tat katıyor. Okurken her biri o kadar canlı geliyor ki bir an durup gerçekten var olup olmadıklarını düşünmeye başlayabilirsiniz. Aslında onları böylesine canlı tutan şey Neil Gaiman'ın yeteneğinden başka bir şey değil.

Neil Gaiman'ın karanlık ve eğlenceli üslubu, daha önce okuduğum hiçbir yazarınkine benzemiyor. Günlük hayatta farkına bile varmadığımız şeyleri kendi farklı bakış açısıyla yakalıyor ve bunları kitaplarına yerleştiriyor. Hayal gücünün ise sınırı yok... Ve Yokyer, tüm bunları barındıran bir Neil Gaiman kitabı.

Kitap her şeyiyle o kadar mükemmel ki! Henüz Neil Gaiman'ın üslubuyla tanışmadıysanız çok şey kaçırıyorsunuz demektir, en kısa zamanda yazarın o uçsuz bucaksız hayal dünyasına dalın derim.



Kız odanın karşısındaki küçük ateşlere baktı. Sonra bakışlarını Richard'a çevirdi. Tekrar gülümsedi ve, "Kedi sever misin?" dedi. "Evet," dedi Richard. "Kedileri çok severim." Anaesthesia rahatlamış göründü. "But mu?" diye sordu. "Yoksa göğüs mü?"





post signature
Paylaş:

5 yorum:

  1. Bende aldım Yokyer'i!!! çok merak ediyorum bu yorumdan sonraa :))
    Ara Dünya'yı bu gün bitirdim. İlk Neil kitabım o yüzden aşık oldum bu yazaraa....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende de var Ara Dünya, kim bilir ne zaman okurum... Yorumunu merakla bekliyorum :)

      Sil
  2. keyifle okudum yazını .. sevgiler..

    YanıtlaSil
  3. yazarın Türkiye'de yayınlanmış diğer kitapları neler acaba

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bayağı var aslında... Yıldız Tozu, Amerikan Tanrıları, Mezarlık Kitabı, Anansi Çocukları aklıma ilk gelenlerden.

      Sil