, , , , , , , , ,

Yorum: Stephen Baxter & Terry Pratchett - Uzun Dünya (The Long Earth, #1)

Tür: Bilim Kurgu, Macera, Mizah
Goodreads Puanı: 3,68 (15.968 oy)
Orijinal Adı: The Long Earth
Yayınevi: İthaki Yayınları
Çeviri: Cihan Karamancı
Basım Yılı: 2014
Sayfa Sayısı: 416
Goodreads okurlarına göre 2012′nin En İyi Bilim Kurgu Romanı!

Bilim kurgunun iki ustası Terry Pratchett ve Stephen Baxter yeni bir roman için bir araya gelip bize şu soruyu sordu: Dünya’daki kaynaklar kısıtlı olmasaydı, insanlık nasıl gelişirdi? Paralel dünyalar arasında yolculuk yapılmasını sağlayan "adımlayıcı"nın icadıyla, asırlardır yalnız olduğu düşünülen Dünya ve insanlık için yeni bir dönem başlamıştır. Ne kadar çok kullanılırsa o kadar çok yeni dünyanın keşfedilmesini sağlayan bu aygıt, insanlığa sonsuz ihtimaller sunar. Doğuştan "Adımlayıcı" olanlarınsa buna ihtiyacı yoktur.Evrimin farklı bir yol izlemesi, dinozorların hayatta olması, homo sapienslerin var olmaması gibi "küçük" ayrıntılar göz ardı edildiğinde, yan yana sıralanan her Dünya birbiriyle aynıdır. New York Times çoksatarı Uzun Dünya, gerçek anlamıyla "başka dünyalar"ı mümkün kılıyor.Sizi bekleyen dünyalar var; yeter ki küçük bir adım atın.
Uzun Dünya'yı henüz Harry Potter serisini okumayı bitirmediğim bir zamanda, HP'nin etkisinden daha kolay çıkabilmek amacıyla okumaya başlamıştım. Nitekim kitap, daha ilk sayfalarında beni içine çekmeye başladı. Fakat burada Harry Potter'dan söz ediyoruz... Çok geçmeden kitaba ara verip HP okumalarıma geri döndüm. Ama içim rahat etmemiş olacak ki seriyi okumayı bitirdikten sonra, hâlâ HP etkisindeyken kitaba kaldığım yerden devam ettim. Bu sefer içimdeki cadı'yı görmezden geldim ve kendimi Uzun Dünya'da Joshua ve Lobsang ile birlikte adımlarken buldum.

Kitap, öncelikle konusuyla ilgimi çekmişti. Zaten paralel dünyalar kavramı başlı başına ilgimi çeken konulardan biri, bunun bir de başarılı bilim kurgu yazarları tarafından ele alındığını ve bir kitapta işlendiğini gördükten sonra Uzun Dünya'yı okumamak gibi bir seçenek, benim için söz konusu bile olamazdı.

Kitabın konusundan ziyade kurgulanan dünyayı -ya da dünyaları mı demeliyim- sevdim. Kitapların arkasındaki hayal gücünü keşfetmeyi sevdiğimden bir yerde bahsetmiştim sanırım. İşte bu yüzden Uzun Dünya'yı okurken son derece keyif aldım. Kurgunun nasıl da başarıyla işlendiğini uzun uzun anlatmayacağım, anlatabileceğimi de sanmıyorum. Bu, sizin keşfetmeniz gereken bir eylem. Sadece, Uzun Dünya'ya hayran kalacağınızı söyleyebilirim.

Kitap, fazlasıyla sürükleyiciydi. Öyle ki, kısa bir zaman önce kapıldığım HP dünyasını bile bastırabildi. Uzun Dünya'yı okuduğum zamanlarda HP etkisinin azladığını hissettim. Özellikle kitabın son sayfalarını büyük bir heyecanla okudum. Kitabı bitirdikten sonra HP beni tekrar etkisi altına alsa da şimdi, Uzun Dünya'nın yorumunu yazarken kitabın etkisine giriyor gibiyim :D Hazır etkisi altındayken, paralel dünyalara adımlamayı sağlayan bir cihaz olan adımcıyı, şimdiki uğraşlarımın arasına sıkıştırırsam çok iyi olacak. Biraz da şansla belki de kendimi paralel dünyalardan birinde bulurum :)

Uzun Dünya'da ilgimi çeken bir diğer şey kapak tasarımıydı. İthaki Yayınları, orijinal kapağa yakın bir görsel kullanmış, öyle ki aralarında pek bir fark yok. Daha önce birkaç tane orijinal kapağa yakın görsellerin kullanıldığı kitaplara denk gelmiştim fakat çoğunu orijinal kapağın ucuz taklitleri gibi görüyordum. Uzun Dünya için ise aynı şey söz konusu değil, kapağa tek kelimeyle bayıldım. Kitabı okurken Esas Dünya'nın gelişen teknolojiyle birlikte gri ve kirli, diğer dünyaların ise çok daha canlı olduğunu düşündüğüm için kapak görselinde orijinal kapağa göre daha doygun renklerin kullanılması yerinde olmuş.

Uzun Dünya, yaratıcı kurgusu ve farklı karakterleriyle okuyanı bambaşka dünyalara götüren, sürükleyici bir kitap. Bilim kurgu sevenler kadar farklı bir kitap okumak isteyen herkesin kitabı beğeniyle okuyacağını düşünüyorum. Serinin devamını da merakla bekliyorum.



"...Uzun Dünya bize karşı fazla sevecen. Her şey çok mükemmel! Tam da biz Esas'ın içine etmişken, tam da onu paylaştığımız canlılardan çoğunu ortadan kaldırmışken ve kaynak savaşlarıyla kendi kendimizi yok edecekken, abrakadabra! Karşımıza sonsuz sayıda Dünya çıkıveriyor. Nasıl bir Tanrı bu tür bir iş çevirir ki?"





post signature
Paylaş:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder