, , , , , , , ,

Yorum: Wendy Higgins - Tatlı Şeytan (The Sweet Trilogy, #1)

Tür: Fantastik, Genç-Yetişkin, Paranormal
Goodreads Puanı: 4,16 (42.650 oy)
Orijinal Adı: Sweet Evil
Yayınevi: Go Kitap
Çeviri: Demet Orhan
Basım Yılı: 2014
Sayfa Sayısı: 536
ZEVK, GÜNAHIN TUZAĞIDIR.

On altı yaşındaki, lise öğrencisi Anna Whitt yaşıtlarından biraz farklı bir genç kızdır. Anna, renkler vasıtasıyla insanların duygularını görür, hatta isterse hisseder. Kilometrelerce ötedeki sesleri duyar, kokuları alır. Anna, farklı olduğunu bilir ama "ne" olduğuna dair en ufak bir fikri yoktur. Ta ki gizemli yakışıklı Kaidan Rowe ile tanışana dek. Kaidan, onun da kendisi gibi, iblis soyundan gelen bir Nefil olduğunu açıklayınca Anna'nın önünde karanlık bir dünyanın kapıları aralanır. Kaidan’ın büyüsüne kapılıp bu dünyaya adımını attığında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Hayatı boyunca "iyi bir kız" olan Anna, ya diğer Nefiller gibi iblislere boyun eğip kötülüğe hizmet edecek ya da kaderini baştan yazacaktır...
Tatlı Şeytan, uzun zamandır okunacaklar listemdeydi. Daha fazla beklemek istemedim ve kitabı ocak ayında okuyup bitirdim. Tatlı Şeytan, umduğumdan çok daha iyiydi. Genç-yetişkin türünde bulunan sevmediğim unsurların neredeyse hiçbirini kitapta bulamadım. Bu yüzden Tatlı Şeytan'ın, paranormal ve genç-yetişkin türlerinde okuduğum en iyi kitaplardan biri olduğunu düşünüyorum.

Geçtiğimiz birkaç ayda neredeyse hiç genç-yetişkin türünde kitaplar okumadım, okuduklarım ise bilim kurguya da dahil olanlardı. Bunun en büyük nedeni, ana kız karakterlerdi. Bu türdeki ana karakter olan kızın çoğu oturmamış ya da yanlış oturmuş kişiliklere ile aşk üçgenlerine sahip ve bu da bir yerden sonra bana saçma ve boş gelmeye başladı. İşte bu yüzden, Tatlı Şeytan'a başlamadan önce çekindim. O kadar çekindim ki, Tatlı Şeytan'ı okumayı ocağın son günlerine attım. Ama bütün bu korkularımın yersiz olduğunu öğrendim. Kitap, beklediğimden çok iyi çıktı. Spoiler olmaması açısından doğrudan açıklama yapmayacağım ama, ana kız karakter olan Anna, kişiliğine rağmen bana hiç de boş biri gibi gelmedi. Aşk üçgenine gelecek olursak yazar, ucundan biraz bu konuya dokunmuş olabilir ama cidden, Anna'nın kimi seçeceği zaten çok bariz. Bu yüzden de buna aşk üçgeni demek biraz zorlama olur, sanki. Neredeyse her genç-yetişkinde aşk üçgeni olduğu için, içinde aşk üçgeni olmayan bir genç-yetişkin kitabını bulduğum için ne kadar sevindiğimi anlatamam :D

Tatlı Şeytan, benim çok hassas olduğunu düşündüğüm bir olguyu işliyor: dini. Özellikle, melek konulu kitapları okumayı tercih etmiyorum çünkü yazarın dikkat etmesi gereken çok nokta var. Dikkat etmediğinde ise elinde, sayfalar dolusu bir karalamadan başka bir şey kalmıyor. Yazarın kurguyu hangi kutsal kitaba dayandırıyorsa ki yabancı yazarların çoğu İncil'i baz alıyor, onunla örtüşecek şekilde yazması gerek. Yazmadığı takdirde kurgunun bütün gerçekliği tuzla buz oluyor, benim gözümde. Tatlı Şeytan, bu örtüşmeyi başardığını düşündüğüm ender kitaplardan biri. Özellikle Anna, doğumla gelen mizacını yaptıklarıyla ve düşündükleriyle ortak paydada buluşturabiliyor. Daha doğrusu yazar Wendy Higgins, Anna'nın kişiliğini ve davranışlarını birbirini tamamlayacak şekilde kurgulamış. Yine, spoiler olmaması açısından ayrıntılı yazamayacağım ama, Anna'nın durumunu okuyunca anlayacaksınız. Kendisinin kişiliği, özelikle melek konulu kitaplarda işlenmesini en zor bulduklarımdan ve ben, Wendy Higgins'in bunun altından kalkabildiğini düşünüyorum. Anna'nın ne kişiliği ne de yaptıkları beni rahatsız etti; aralarında herhangi bir tutarsızlık görmemem de kitaba daha çok ısınmamı sağladı. Bu yüzden Tatlı Şeytan, okuduğum en iyi paranormal olmasa da, kesinlikle en iyi melek konulu kitaplardan biri.

Kitabın tek eksiği, aksiyonunun düşük olmasıydı. Aralarda tek tük, minik olaylarla aksiyon biraz yükseltilse de, yeterli değildi. Gerçi, önümüzde uzanan bu yeni dünya için hem biz okuyucular hem de Anna'nın bir alışma sürecine ihtiyacı var ama bunun bütün kitaba yayılması, pek hoşuma gitmedi. Yine de kitabın sonu, bu alışma sürecinin bittiğine işaret ediyor. Ayrıca, kitabın sonu biraz havada kalıyor gibi. Yine de, serinin ilk kitabı olduğu için sonraki kitaba hazırlık olması açısından böyle bir sonun yazıldığını düşünüyorum.

Aksiyonu düşük olmasına rağmen, Tatlı Şeytan o kadar akıcıydı ki elimden bırakamadım; kitabı 2 gün içinde bitirdim. Aslında, biraz zorlasam dün gece de bitirebilirdim. Çünkü kitabın sadece son birkaç bölümünü bugüne bırakmıştım. Belki uykum geldiği için, belki de kitabın bitmesini istemediğim için kitabı bitirmek istemedim.

Kitabın basımından da kısaca bahsedeyim. Tatlı Şeytan, Go Kitap'a ait okuduğum ilk kitaptı. Go Kitap'ın benzersiz tasarımını, az çok herkes biliyor. Ön ve arka kapağı birleştiren mıknatıslı kısmın, kitabı okurken sorun çıkaracağını düşünmüştüm ama o kısımları normal bir kitapta olduğu gibi içe, kapakların arkasına katlayınca sorun çözülmüş oldu. Fakat ortaya, bu kısımla ilgili bir başka sorun çıktı ve sanırım sadece Tatlı Şeytan'da var bu sorun ya da bendeki kitapta var. Mıknatıslı kısımların birleşmesini sağlayan, sırtın tersini yani kitabın sağ tarafını kaplayan kısım yeterli değildi. Kitap bir 30 sayfa kadar daha az olsaydı, tam gelecekti. Bu haliyle mıknatıslar tam olarak birbirinin üstüne gelmiyor ve mıknatıslar birbirinden kopabiliyor. Ama bu kısımları içe kıvırırsam, bu sorun da çözülür diye umuyorum. Bunun dışında kitabın basımıyla ilgili bir sorun çarpmadı gözüme. Ayrıca kitabın basımının, fiyatına göre oldukça kaliteli olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.

Tatlı Şeytan gerek kurgusu gerekse karakterleriyle, melekleri işleyen paranormal kitaplar arasında tartışmasız, favorim ve benden tam puan aldı. Aksiyon eksikliği için bir puan kırıp kırmamayı çok düşündüm. Ama aklıma daha önce okuduğum, az sayıdaki melek konulu kitaplar geldi ve onları Tatlı Şeytan'la kıyaslayınca puan kırmanın haksızlık olacağını düşündüm. Umarım Go Kitap, serinin sonraki kitabını bir an önce çıkarır zira olacakları çok merak ediyorum ^_^



Kafamı geriye attım ve kendimi bu hissiyata bıraktım. Önemli olan tek şey o anda uçuyor olduğumdu. Sanki uzun zaman önce kaybettiğim bir dostum beni bulmuş ve sıcak bir battaniye gibi sarıp sarmalamıştı. Bu duygunun sonsuza kadar sürmesini istiyordum.





post signature
Paylaş:

7 yorum:

  1. Herkes bayılıyor bu kitaba ve okuyanlar hep tam puan veriyor. İkincisi çıkmadan okumak istemiyordum ama fikrim değişmek üzere, az kaldı :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında beklesen çok daha iyi olur, kitabın sonu öyle bir yerde kaldı ki ben nasıl bekleyeceğim bilmiyorum :D Ama sen de bekleyebilecek misin bakalım, bir de o var :D

      Sil
  2. Bu kitabı hala okuyamadım, deli olmak üzereyim. Aldım tabi, hatta baya karıştırdım çoğu şeyi öğrendim -kendimi kutluyorum- ama okuyamadım bir türlü. Kitabım bitsin, ilk sırada bu var. Melek temalı kitaplara ben bayılırım ki çok yoklar. Şeytan ise daha da ilginç. Kapak bende de hafif sıkıntı yapıyor, o katlama olayı pek içime sinmedi ama onun dışında bu fiyata çok kaliteli kitap. GO! cidden iyi kitaplar çıkarıyor. Kitapta yaş biraz sorun olur mu dedim ama olmuyor gibi, kimse sorun etmemiş. Yalnız az çok göz attığım kadarıyla çiftimizin çok sahnesi yok sanki ve Kaidan kendini baya baya çekiyor, pek yanaşmıyor gibi geldi bana bu biraz sinir bozucu ama neyse. :D Eline sağlık canım. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim :) Bakalım, sen sevecek misin... Yorumunu merakla bekliyorum :D

      Sil
    2. Pek yakında blogda. Haha :D Umarım yayınevi devamını çabuk çıkarır..

      Sil
    3. Hemen yazarım bitirince, tabi önce okumam lazım. :D

      Bu arada, seni güzel bir mimde mimledim. Umarım yaparsın. :)

      http://ortaboypopcorn.blogspot.com.tr/2015/01/mim-kitap-tag.html

      Sil
    4. Mim için teşekkürler, birkaç güne yaparım muhtemelen ^_^

      Sil