, , , , , , , , ,

Yorum: Neil Gaiman - Mezarlık Kitabı

Tür: Fantastik, Genç-Yetişkin, Gizem, Paranormal
Goodreads Puanı: 4,10 (278.780 oy)
Orijinal Adı: The Graveyard Book
Yayınevi: İthaki Yayınları
Çeviri: Evrim Öncül
Basım Yılı: 2009
Sayfa Sayısı: 289
Arkadaşlarının Bod diye hitap ettiği Nobody Owens normal bir çocuktur.

Eğer bir mezarlıkta yaşamasaydı, hayaletler tarafından büyütülüp yetiştirilmeseydi ve yanında ne canlıların ne de ölülerin dünyasına ait olan sadık bir koruyucusu olmasaydı, Bod tamamıyla normal olurdu.

Bir çocuk için mezarlıkta tehlikeler ve maceralar vardır -tepenin altındaki çok yaşlı Çivit Renkli Adam, gulyabanilerin terk edilmiş şehrinin bulunduğu çöle açılan bir geçit, korkunç bir tehdit saçan tuhaf Bekçi...

Ama Bod mezarlıktan ayrılırsa, ailesini de öldürmüş olan Jack denen adamın saldırısına uğrayacaktır...

"Sınırlar her zaman vardır –mezarlık ile onun ötesindeki dünya arasında, hayat ile ölüm arasında ve onların kesiştiği yerde."
-Neil Gaiman

"Bir çocuğu büyütmek için koca bir mezarlık gerekir. Bu kitapta en keyif aldığım şey, Bod’un kendi güzel ve harap mezarlığında ölü ve canlı arkadaşlarıyla büyümesini görmekti. Mezarlık Kitabı Neil Gaiman’ın bir başka şaşırtıcı ve harika eseri..."
-Audrey Niffenegger, Zaman Yolcusunun Karısı’nın yazarı.

"Açıkçası, Mezarlık Kitabı Neil Gaiman’ın şimdiye kadar yazdığı en iyi kitap. Kendisinin, büyüleyiciliği, cana yakınlığı, korkutuculuğu ve dehşeti tek bir fantezide toplamayı nasıl başardığını asla öğrenemeyeceğim, ama ihtişam dolu bir iş çıkardığı kesin..."
-Diana Wynne Jones, Howl’s Moving Castle’ın yazarı
Mezarlık Kitabı, fuardan aldığım İthaki'lerden biriydi. Hem eksik Gaiman'ları toplamak için hem de içeriğini merak ettiğimden, alınacaklar listeme Mezarlık Kitabı'nı da eklemiştim. Finallerin başlamasına birkaç hafta kala da fuardan aldığım kitaplara başlama kararı almıştım ve bu süre zarfında okuduğum kitaplardan biri de Mezarlık Kitabı'ydı. Kitabı beğeniyle okudum ve birkaç gün içinde bitirdim ^_^

Mezarlık Kitabı'nın kurgusu Gaiman'ın çoğu kitabındaki gibi, Gaiman'ın hayal gücüyle günümüz dünyasının ortada buluştuğu bir kurguydu. Kurgunun bel kemiği, yine yaratıcı ve orijinal bir bir fikirdi; mezarlık yaşana bir çocuğun kendini ve dünyayı anlaması, keşfetmesi üzerineydi. Gaiman'ın bu uçuk ve tuhaf fikirlerini alıp hayal gücüyle harmanladıktan sonra, müthiş bir kurguya dönüştürmesine bayılıyorum! Bir de yazdıklarını gerçeklikten soyutlamaması; içinde bulunduğumuz dünyayla az ama güçlü bağlarla birbirine tutturması, yazdıklarının dünyanın herhangi bir yerinde gerçekten de yaşandığı veya yaşanıyor olduğu hissini veriyor ve ben bu hissi başka kitaplarda bulamıyorum.

Gaiman'ın yaratıcı kurgusu kadar karanlık ve mizahi üslubunu da seviyorum. Yaşamımızdaki minik ayrıntıları daha önce görmediğimiz bir şekilde bize sunuyor ve bunu yaparken kendi farklı bakış açısından bir şeyler katmasıyla ortaya, nefes kesici güzellikte ayrı bir dünya çıkartıyor. Yerinde ve yeterli kelime seçimleriyle aktarmak istediği duygu ve düşünceleri eksiksiz bir biçimde aktarması, üslubunun sadece bir yönü. Kendisinin betimlenemeyecek güzellikte, eşsiz bir üslubu var. Bunun nasıl bir şey olduğunu görüp hissetmek için Gaiman'ın en azından bir kitabını okumak gerek diye düşünüyorum.


Gaiman'ın diğer kitaplarını okurken fark etmediğim bir şey fark ettim, Mearlık Kitabı'nda... Bod'un mezarlıkta yetişmesi ve zamanla oradan ayrılıp normal dünyaya dönmesi, hepimizin geçirdiği dönemlerden birini -büyüyüp yetişkinlerin dünyasına adım attığımız o dönemi- anımsattı bana. Gittiğim her yeni yerle farklı dünyalara girdiğimi düşündüğüm, okuduğum her kitapla büyülendiğim, oyunlarla ve oyuncaklarla kendi mini dünyamı kurduğum o zamanlar Bod'un mezarlıkta yetişmesi kadar ilginç ve gerçek üstüydü benim için. Ardından gelen sosyal değerler ve toplumsal cinsiyet rolleri çerçevesinde şekillenen yapabilirsinli ve yapamazsınlı kurallar, ezbere dayalı eğitim ve öğretim sistemi, dershaneler ve sınavlar... Tüm bu karmaşa, büyümeye denk geliyor ve bunlar, çocukken kurduğumuz kendi dünyamızı yavaşça silikleştirip görünmez hale getiriyor; tıpkı Bod'un büyüyüp mezarlıktakileri görememesi ve o dünyadan kopup mezarlığın dışındaki dünyaya açılması gibi... Mezarlık Kitabı'ndaki bu metaforumsu olguyu fark etmek, Gaiman'ın diğer kitaplarında da bunun gibi ama gözden kaçırdığım bazı göndermelerin olup olmadığını düşündürttü bana. Belki de ben, Bod'un hikayesini bu şekilde görüyorumdur veya Gaiman, Mezarlık Kitabı'nı bu amaçla -yetişkinlerin de kendi çocukluklarından bir şeyler görmesi ve hissetmesi için yazmıştır; bilemiyorum... Bod'un maceralarını bu şekilde görmek, kitabı daha çok sevmemi sağladı. Gaiman'ın her kitabının bende yeri ayrı olsa da, Mezarlık Kitabı'nın yeri apayrı :)


Mezarlık Kitabı'nı sevmek için bir başka neden ise kitapta, Bod ve mezarlıkla alakalı kaliteli çizimlerin bulunması. Gaiman'ın o eşsiz üslubuyla zihnimizin ve hayal gücümüzün büyülenmesi yetmiyormuş gibi bir de, kara kalem çizimlerle bize görsel şölen yaşatıyorlar. Çizimlerin kara kalem olması, Gaiman'ın üslubundaki o karanlık havaya çok iyi uyuyor ve kitaba farklılık katıyor.

Kitabın akıcı ve beklediğimden çok daha sürükleyici olduğunu da eklemeden geçemeyeceğim. Kitabı 4 günde bitirmiştim ve bu süre zarfında elimden bir türlü bırakamadım. Ayrıca, kitapta beni sıkan tek bir bölüm bile yoktu. Bunun en büyük nedeni Gaiman'ın hikaye anlatma yeteneği olsa da, çizimlerin de dağılan dikkati tekrar kitaba çekmeye katkısı olduğunu düşünüyorum.

Ana karakterinin çocuk olmasından dolayı, Mezarlık Kitabı için çocuk kitabı denilse de ben buna katılmıyorum; Mezarlık Kitabı'nın yetişkinlere de hitap ettiğini düşünüyorum. Çocuklar Bod'un maceralarından keyif alırken, yetişkinler kendi çocukluk dönemlerinin bir benzerini Bod'un büyüyüp dış dünyaya açılma serüveninde görebilir. Çizgi romanı da çıkmışken, Mezarlık Kitabı'na bir şans vermenizi öneririm :)



"İnsanlar imkânsız olanı unutmak isterler. Bu, onların dünyasını daha güvenli kılar."





post signature
Paylaş:

4 yorum:

  1. Neil Gaiman ismi bile çok etkilemiyor mu? Tabiki kitaplarıyla tanışan biri böyle hissedebilir. Ben de şuan birkaç tane daha Gaiman kitabı var ama bitmesin diye okumak istemiyorum cidden. Ama bir yandan da beni oku diye her seferinde kitaplığımdan bana göz kırpıyor. En kısa zamanda da Mezarlık Kitabını hatta yakın zamanda çıkan çizgi romanını da okumak için can atıyorum. *.*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle!!! Oku gitsin bence, ama her kitabın arasına zaman koy ki o sırada Gaiman da yeni kitaplar filan yazar; belki bu şekilde dengeleyebiliriz :D Çizgi romanını ben de çok merak ediyorum ^_^ Bende bu alınacaklar listesi oldukça, bakalım onu ne zaman alabileceğim -_-

      Sil
  2. Kitaptaki resimler ne kadar.yani cok fazla mi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok değil, her bölümde bir tane vardı diye hatırlıyorum...

      Sil